CHP Keşan'dan 'yolsuzluk' açıklaması
9031,82%-2,18
34,48% 0,06
36,46% 0,34
2948,17% 0,45
4929,17% 0,00
Cumhuriyet Halk Partisi Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, 17-25 Aralık 2013 tarihinde 4 bakanın istifasıyla sonuçlanan yolsuzluk operasyonlarının yıldönümünde konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Erdoğan DEMİR (EDİRNE İGFA)
Cumhuriyet Halk Partisi Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, “Bu ülkede neler olduğunu 17-25 Aralık’ta gördük.Bugün Cumhuriyet tarihimizin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının yapıldığı 17-25 Aralık sürecinin 10. yıl dönümü. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak yolsuzluk ve rüşvetin peşini bırakmayacağız, Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet olayını unutturmayacağız.” dedi.
“DEVLETİ AYAKTA TUTAN EN ÖNEMLİ UNSURLARDAN BİRİ, HALKIN GÜVENİDİR”
CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, şeffaflığın önemine dikkat çekerek açıklamasına şöyle başladı: “Çağdaş demokrasilerde şeffaf ekonomi önem verilen konulardan biridir. Rant ağının bürokrasiyi sarması ülkenin gelişmesinin önündeki en büyük engellerdendir. İdarecilerin kendi menfaatlerini kamu menfaatinin üstünde tutması, toplumda devlete olan güveni sarsacaktır. Bir devleti ayakta tutan en önemli unsurlardan biri, halkın güvenidir. Bu güven duygusu zedelendiği anda yolsuzluk, rantiyecilik, rüşvetçilik giderek devletin tüm kurumlarında çalışanları ve toplumu adeta bir virüs gibi sarmalayarak bürokratik ve toplumsal bir çürümeye sebebiyet verir.Bu bakımdan yasadışı yollardan kazanım sağlama duygusunun ehemmiyetle önüne geçilmeli ve bireyin devlete olan güveni bu şekilde tesis edilmelidir. Geçmişte de pek çok iktidarın zayıflayarak ortadan kalkması, rüşvet ve yolsuzluğun devlet kurumlarında yayılmasıyla başlamıştır.Bu durum siyaset kurumuna olan güveni de temelden sarsmıştır.”
“17 ARALIK VE 25 ARALIK SORUŞTURMALARI NETİCESİNDE 4 BAKAN İSTİFA ETTİ”
17-25 Aralık 2013’te 4 bakanın istifa ettiği büyük bir yolsuzluk ağı soruşturulmaya başlandığını hatırlatan İlçe Başkanı Çakır, açıklamasına şöyle devam etti: “Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluk soruşturmaları olan 17 Aralık ve 25 Aralık soruşturmaları neticesinde 4 bakan istifa etmiş, büyük bir yolsuzluk ağı soruşturulmaya başlanmıştır. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarıyla ortaya saçılan bilgiler, kamuoyunda ciddi bir rahatsızlık yaratmış, kamu adaleti duygusunu zedelemiştir. Ancak söz konusu soruşturma hükümetin yargı üzerindeki etkinliği neticesinde rafa kaldırılmış ve toplumda oluşan güvensizlik, tepki daha da derinleşmiştir. Söz konusu soruşturmanın rafa kaldırılması yargıya olan güveni de neredeyse ortadan kaldırmış, kuvvetler ayrılığı ilkesi ayaklar altına alınmıştır. Devletin öncelikleri arasında yolsuzluk ve rüşvetle mücadele etmek ve toplumun devlete olan güvenini artırmak olmalıdır.”
“SIZAN TAPELERDE NELER GÖRÜŞÜLDÜĞÜNÜ HEP BERABER GÖRDÜK”
Sızantapelerde nelerin görüşüldüğünü herkesin gördüğünü söyleyen Çakır,“Bu ülkede neler olduğunu 17-25 Aralık’ta gördük. Üzerinden çok uzun bir zaman geçti. Bütün dosyaların nasıl kapatıldığını, bakanların ve çocuklarının nasıl aklandığını, sızan tapelerde neler görüşüldüğünü, milyar dolarların nasıl birilerinin cebine girdiğini hep beraber gördük.17 Aralık 2013 tarihinde Türkiye'de 4 bakan, çeşitli düzeyde bürokrat ve iş adamlarının şüphelileri olduğu yolsuzluk, rüşvet ve kaçakçılık operasyonları başladı. Türkiye’yi yönetenlerin içine düştüğü rüşvet ve yolsuzluklar ile ilgili buz dağının görünen yüzü bile halkımızın içine düştüğü yoksulluğun sebebi olan yolsuzlukların neler olduğunu ortaya çıkarmaya yetti.”ifadelerini kullandı.
“CUMHURİYET HALK PARTİSİ OLARAK YOLSUZLUK VE RÜŞVETİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”
CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, açıklamasını şu sözlerle bitirdi: “Bugün Cumhuriyet tarihimizin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının yapıldığı 17-25 Aralık sürecinin 10. yıl dönümü. Odağında 4 bakan, etkili ve yetkili siyasiler ve bu siyasilerin yakınlarının bulunduğu bu yolsuzluk ve rüşvet operasyonları toplumumuzu derinden sarstı. Yolsuzluk ve rüşvet iddialarına muhatap olan siyasi iktidar, şeffaflık ve hesap verebilirliğin gereğini yerine getirip hukuk önünde, adalet önünde hesap vermek yerine, hukuka, adalete, bunları dile getiren özgür basına karşı bir savaş başlattı. Yerel seçimlere 3 ay gibi az bir süre kalmışken geçmişini aydınlatamayan ve şaibeleri ortadan kaldıramayan bu zihniyete Keşan’ı teslim etmeyeceğiz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak yolsuzluk ve rüşvetin peşini bırakmayacağız, Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet olayını unutturmayacağız. Şeffaf, hesap verebilir, hukukun üstünlüğünün tesis edildiği, basının özgürce faaliyette bulunduğu, güç sahiplerinin de gerektiğinde yargı önüne çıkarılabildiği bir Türkiye yolunda mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.