10275,80%0,46
39,81% 0,10
46,90% 0,33
4274,45% 0,36
6794,97% -0,20
(TBA) "Amacım herhangi bir kişi ya da grup değil, bağımsız aday olarak temsil anlayışımızdaki yapısal sorunlara dikkat çekmektir" diyen Şenol yaptığı yazılı açıklamada; "Merzifon’da kamu yönetimi ve temsil yapısına dair dikkat çekici bir durumu daha kamuoyunun takdirine sunmak istiyorum. Belediye Meclisi’nde AK Parti Meclis Üyesi ve Grup Başkanı olarak görev yapan Sayın Faruk Kaplan, aynı zamanda: Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Üyesi, Merzifonspor Basın Sözcüsü görevlerini de üstlenmiş durumdadır. Bu görevlerin her biri kendi alanında önemli, sorumluluk isteyen ve farklı uzmanlıklar gerektiren kurumsal pozisyonlardır.
Ancak bu kadar farklı ve etkili pozisyonun aynı kişide toplanması, Yerel yönetimde; Temsilde adalet, Kurumsal denge, Şeffaflık, ve özellikle de görev çakışması gibi temel ilkelere ve risklere işaret etmektedir" ifadelerini kullandı.
Kaplan'ın üstlendiği görevlerde, görev çakışması olabileğine dikkat çeken Şenol; "Görev çakışması, bir kişinin sahip olduğu rollerin birbiriyle çıkar çatışmasına girmesi ya da tarafsızlık ilkesini zedelemesi anlamına gelir. Örneğin, OSB gibi yatırım ve iş dünyasına yön veren bir kurumda yer alan bir ismin aynı zamanda aktif siyasetçi olması, kararların bağımsızlığına gölge düşürebilir.
Merzifonspor gibi herkesin sahiplendiği bir yapının basın sözcülüğünün, belediye içindeki bir siyasi grubun temsilcisine verilmesi; kulübün kurumsal tarafsızlığına zarar verebilir. Belediye meclisi ile OSB arasında herhangi bir çıkar ya da kaynak ilişkisi doğduğunda, hangi görevin önceleneceği sorusu gündeme gelir. Bu sadece bir temsil sorunu değil, kurumsal güven sorunudur.
Bu Durumda Sormamız Gereken Sorular Şunlardır: Her alanda aynı kişilerin yetkilendirilmesi, halkın farklı kesimlerinin sesini kısmaz mı? OSB gibi ekonomik gelişmenin kalbi olan bir yapıda karar alma süreçleri yeterince bağımsız mıdır? Merzifonspor gibi herkesin sahiplendiği bir spor kurumunun sesi, tek bir siyasi grubun sözcüsüne mi bırakılmalıdır?
Tüm bu görevlerin çakıştığı yerde, kamu menfaatine aykırı bir risk oluşturabilir. Bu açıklamam herhangi bir kişiyle kişisel bir mesele değildir,sadece bir ilke meselesidir. Kurumlar şahıslardan büyük olmalıdır. Yetki, ehliyetle paylaşılmalı; görevler yığılmamalı, liyakatli kadrolarla şehrin bütün renkleri yönetime katılmalıdır. Bir şehir, tek bakış açısıyla değil; farklılıkların birlikte üretebildiği bir anlayışla yönetilir.
Nasıl Belediye Başkanı’nın aynı zamanda Kent Konseyi Başkanı olduğu Merzifon’da görevlerin siyasallaşmasından dolayı sıkıntı olacağından artık görevlerin birkaç elde toplanmadığı, katılımcı, çoğulcu ve şeffaf bir yönetim anlayışına geçilmelidir. Bu sadece bir tercih değil, sağlıklı bir yönetimin asgari gereğidir" diyerek sözlerini noktaladı.