Gümüşhacıköy'de dolandırıcılar KAAN'a takıldı.

Gümüşhacıköy

Gümüşhacıköy'de dolandırıcılık olayı banka güvenlik görevlisinin dikkati sayesinde önlenerek Kaan uygulamasına bildirildi

Meryem ALTUNAY- Gümüşhacıköy'de ikamet eden emekli öğretmen F.T. (76) bir dolandırıcılık girişimine maruz kaldı. 


Bilmediği bir numaradan arayan şahıs kendisini Emniyet Müdürü olarak tanıtarak, bir otobüs kazasında ölen kişinin kimliğinden bahsedip güven kazandı. Dolandırıcı, F.T.'ye, durumu çözmek için acil olarak bir hesaba 875.000 TL göndermesini söyledi. Bunun üzerine F.T. bir arkadaşı ile birlikte Merzifon'da  özel bir bankaya gelerek şahsın belirttiği hesaba 875.000 tl göndermek istedi. 
 

Banka güvenlik görevlisinin  şüphelenmesi  üzerine güvenlik güçlerine haber verildi. Olaya müdahale eden polis banka görevlilerine paraya bloke koydurarak çevrede araştırmalara başladı.  2 saat sonra  başka bir bankadan hesap açtırıp  bankadaki hesabını diğer banka hesabına aktarmak üzere iken alınan şahıs ile yapılan görüşmeler sonucunda, karşı tarafa herhangi bir ücret yatırmadığı ve kendini dolandırmaya çalışan şahıslardan davacı ve şikayetçi olduğunu beyan ettiği öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatılarak durum Kaan uygulamasına bildirildi.

 

KAAN UYGULAMASI NEDİR?

5 Kasım 2018 tarihinde Bakanlık tarafından hayata geçirilen “Genel Kolluk-Özel Güvenlik İş Birliği ve Entegrasyonu (KAAN Uygulaması)”, 1 Nisan 2019 itibarıyla İstanbul'da uygulanmaya başlandı. Bu proje, özel güvenlik görevlilerinin genel kolluk kuvvetleriyle etkili bir iletişim ve iş birliği içinde çalışmasını hedefliyor.

Proje kapsamında, kamu hastaneleri, eğitim kurumları, havalimanları, alışveriş merkezleri, parklar ve toplu taşıma alanları gibi stratejik noktalar güvenlik hizmeti sunmak üzere belirlenmiştir. Amaç, kamu kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılması, suçların önlenmesi ve meydana gelen olaylarda genel kolluğun hızlı bir şekilde bilgilendirilmesidir.

KAAN Uygulaması ile ayrıca, olaylara zamanında ve etkin müdahale sağlanarak, olay yerindeki delillerin güvenli bir şekilde korunması ve genel kolluğa teslim edilmesi öngörülmektedir. Bu sayede, güvenlik hizmetlerinin sürdürülebilir, ölçülebilir ve denetlenebilir olması sağlanacaktır.

Uzmanlar, bu uygulamanın güvenlik alanında önemli bir dönüm noktası olduğunu ve toplumun genel güvenliğini artırmada büyük katkı sağlayacağını vurguluyor.