Haluk Bilginer ve Yasemin Allen’lı 'Türk Dedektif'
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Türkiye’nin süper içerik platformu TV+, merakla beklenen Paramount ve Ay Yapım ortak yapımı polisiye dizi Türk Dedektif’in basın gösterimini gerçekleştirdi.
İSTANBUL (İGFA) - TV+, başrollerinde Haluk Bilginer, Yasemin Kay Allen ve Ethan Kai’nin yer aldığı, Paramount ve Ay Yapım’ın ortak projesi olan yeni polisiye dizisi Türk Dedektif’in basın gösterimini Soho House İstanbul’da gerçekleştirdi.
HALUK BİLGİNER: “OYNAMASAM KARAKTERE AYIP OLURDU”
Bugünden itibaren ilk kez ve sadece TV+’ta yayınlanacak dizinin gösterimine TV+ Genel Müdürü Gülçin Alıcı Gökçe’nin yanı sıra dizinin başrol oyuncuları Haluk Bilginer ve Yasemin Kay Allen ile dizinin yönetmenlerinden Nisan Dağ da katıldı. Gazetecilerle birlikte dizinin ilk bölümünü izleyen Haluk Bilginer, canlandırdığı Müfettiş Çetin İkmen karakterini “Oynamasam karaktere ayıp olurdu” diyerek anlattı. Bilginer, şunları söyledi:
“Türk Dedektif, çok severek çalıştığım bir proje. Ben zaman kısıtlılığı nedeniyle neredeyse projede yer alamayacaktım. Fakat sonra çalıştığım diğer projenin ekibiyle Türk Dedektif tarafı bir anlaşmaya vardılar ve ben haftada 7 gün çalışarak iki projeyi birden yürütebildim. İyi ki öyle yapmışım. Gayet güzel bir iş oldu. Çok severek oynadım. Zaten senaryoyu okuduğumda, Çetin İkmen karakterini oynamazsam karaktere ayıp olur. Ben çok sevdim. Ve çok güzel bir 6 ay geçirdik. 6 ayda çektik 8 bölümü. Her iki bölümde bir cinayet, toplam 4 cinayet hikâyesi izleyeceksiniz. Bir de büyük hikâye var. Umarım izleyince siz de beğenirsiniz.”
YASEMİN KAY ALLEN: “SEVİNCİMİ İLK ANNEMLE PAYLAŞTIM”
Yasemin Kay Allen ise şöyle konuştu: “Her çalıştığımız işte, herkesin fikir ortaklığı üzerine yürütülen bir meslek icra ediyoruz. O yüzden oyuncu olarak şahsen bana düşen görevin, karaktere odaklanmak olduğunu düşünüyorum. Hikâye içerisindeki konumum, ne kadar gerçekçiliği koruyabildiğim, Ayşe Farsakoğlu kimdir, bunu nasıl irdeleyebilirim, diğer karakterlerle iletişimi nedir… Geri kalan her şey zaten etrafınızda oluşan bir şey oluyor. O yüzden ben oyuncu olarak orada kendimi net bir şekilde konumlandırmaya çalıştım. Ortaya çıkan şey herkesin biraz kalbinden biraz aklından düşen parçalardan oluşmuş bir resim. Güzel bir iş olacağına yüzde yüz eminim. Çok heyecanla girdiğim bir proje oldu. Görüşmeler sonrası rolü aldığımı tahmin ettiğim andaki sevincimi annemle paylaştığım an benim için çok değerliydi. Haluk Bey’le de beraber oynama fırsatı bulduğum için de çok mutluyum gerçekten.”
YÖNETMEN NİSAN DAĞ: “DÜZ BİR POLİSİYEDEN FAZLASI…”
Filmin yönetmenlerinden Nisan Dağ ise “Herkesin tutkuyla üzerine titreyerek çalıştığı bir süreç oldu” dedi, şöyle devam etti: “Güzel bir iş ortaya çıkarmak kadar önemli bir şey sürecin kendisi. Çok mutluyum böyle bir deneyim yaşadığım için. Düz bir polisiye hikâye olmasından öte karakterlerin birbiriyle olan ilişkileri üzerinden bir derinliği olması ve seyirciyi buradan yakalayacak olması benim için heyecan verici. Karakterlerin iç dünyalarına girmek, onlarla seyirci ile bir bağ kurdurabilmek çok heyecanlı. İkmen’in şahsına münhasır karakterinden ve aslında onun getirdiği sıcaklıktan yola çıkarak işin doğasında da böyle bir samimiyet ve sıcaklık oldu. Umarım keyifle izlersiniz.”
İngiliz yazar Barbara Nadel’in çok satan kitap serisinden uyarlanan ve günümüz İstanbul’unda geçen polisiye türündeki dizi 8 bölümden oluşuyor. Ben Schiffer'ın senaryosunu üstlendiği dizinin yönetmen koltuğunda Ejderha Dövmeli Kız filminin İsveç versiyonunu yöneten Niels Arden Oplev’in yanı sıra Lynsey Miller ve Nisan Dağ da oturuyor.