(TBA) Altunkaynak, ilçedeki erişilebilirlik sorunlarına ve engelli bireylerin karşılaştığı zorluklara dikkat çekerek, bu özel günün kutlama değil, sorgulama ve harekete geçme günü olduğunu vurguladı. Altunkaynak, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Sevginin her engeli aştığına inanmak güzel ama yeterli değil. Yollar, kaldırımlar, engelli rampaları, toplu taşıma araçları. Erişilebilirlik taleplerimizin ne kadarı karşılanıyor? Uygulayıcılara göre her şey yolunda gibi görünüyor olabilir ama gerçekler öyle değil."
1992 yılından bu yana farkındalık yaratmak amacıyla kutlanan 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nün, kutlama değil, hak arayışının ve değerlendirme yapmanın günü olduğunu belirten Altunkaynak, engelliliğin bir tercih değil, zorunlu bir yaşam biçimi olduğunu ifade etti.
"Yasalar var, peki uygulama?"
Altunkaynak, engelli bireylerin sosyal, ekonomik ve siyasal yaşama eşit ve etkin katılımını sağlamak amacıyla anayasa ve çeşitli yasalarda düzenlemeler yapıldığını hatırlatarak, 5378 sayılı Engelliler Kanunu'nun önemine dikkat çekti. Bu kanunun, engellilerin temel hak ve özgürlüklerden yararlanmasını teşvik etmeyi ve toplumsal hayata tam katılımlarını sağlamayı hedeflediğini belirtti. > "Devletimiz engelli haklarını yasalarla güvence altına almıştır. Ancak bu yasalar doğru uygulanmadıkça, engellilerimiz insan onuruna yakışır bir yaşam süremez. Eğitimden erişilebilirliğe, istihdamdan sağlığa kadar birçok alanda hâlâ ciddi engeller var."
"3 Aralık bizim karnemizdir"
Altunkaynak, 3 Aralık'ın bir değerlendirme günü olduğunu belirterek, şu soruları gündeme taşıdı: "Engellilerin hayatlarında ne gibi değişiklikler oldu? Engelliliği önleyici ve engelleri kaldıracak ne gibi politikalar geliştirildi? Belediyeler, kamu kurumları, özel sektör, sivil toplum ve toplumun tüm bireyleri olarak bu yıl ne yaptık?"
Son olarak, bu günün bir kutlama değil, eksiklerin tespiti ve çözüm yollarının konuşulması gereken bir gün olduğunu vurgulayan Altunkaynak, herkesin bu sorumluluğu taşıması gerektiğini ifade etti.